29 Mart 2009 Pazar

27. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 14. günü “abla” üç film daha ekler gördüklerine; Uçuş Dersleri, Striptiz Hikâyeleri, Hisar Kısa Film Seçkisi

Damadı, MovieMax’de, festivalde izlediği Bataklık filminin yönetmeni İzlandalı Baltasar Kormakur’un, Forest Whitaker’li filmi Cennete Kısa Bir Yolculuk’u izlerken bırakan “abla” evden çıkar.

Festivalde izlemezse eksiklik hissedeceği İtalyanca konuşulan film Uçuş Dersleri, İtalya, Fransa, Hindistan yapımı; festivalde konusu, “abla”nın ülke değil, gezegen! diye tanımladığı Hindistan’da geçen üçüncü film. Yönetmeni Francesca Archibugi olan filmin üçüncü cümlesi "...’88’li bir erkeğin ‘72’li bir kadın hakkında ne düşündüğünü sormuştun?.." 18 yaşlarında biri Hint kökenli evlâtlık, diğeri Musevi çok zengin iki genç Hindistan’a giderler. Biri, yaşça büyük bir kadın doktora âşık olur, diğeri kızkardeşini bulur. Kadın doktor delikanlının sevgisinden etkilense de, kendisi gibi bir yardım kuruluşunda çalışan kocasıyla önce çıkmaza giren ilişkisi tazelenir. “Abla” 600 yıllık Arap etkisi yüzünden bize çok yakın bulduğu İspanyollar kadar olmasa da İtalyanları, duygularını, hayatı dolu dizgin yaşamayı seçen bu insanları sever.

Striptiz Hikâyeleri, yönetmen Abel Ferrara: Bir striptiz kulübün tek gecesi anlatılan filmde Willem Dafoe kumarbaz ama “kızları”nı babaları gibi sevip kol kanat geren patron rolünde. Karmaşık, karanlık, komik film, büyük ikramiyenin çıktığı film boyunca aranan kayıp loto biletinin ortaya çıkışının, hep birlikte sevinçle kutlandığı sahneyle sona erer.

Festivalde, yıllarca Canlandırma Sineması izleyen "abla" bu defa kısa filmi yeğler: Kataloga göre, Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi tarafından düzenlenen Hisar Kısa Film Seçkisi’ne bu yıl 140 film başvurmuş. En iyi 10 kısa film yönetmen Ezel Akay, FIPRESCI Başkanı Klaus Eder ve İngiliz sinema dergisi Sight and Sound’un editörü Nick James tarafından seçilmiş: Doğal ve çok başarılı anne rolüyle Güvercin Taklası yön. Seyfettin Tokmak, Ferit Edgü hikâyesinin güzel güzel anlatıldığı Bir Cinayetin İki Öyküsü yön. Mehmet Aslan, Cleaning Lady’s Dreams yön. Banu Akseki, sevgi peşine takılıp varolma hevesinin tatlı anlatımı Sardunya yön. Mustafa Emin Büyükcoşkun, A Possible End yön. Deniz Arslan, İsrail saldırılarının izlerini belgeleyen Beyrut’a Gittiğimi Anneme Söylemeyin yön. Didem Şahin, Vidalar yön. Can Evrenol, istenmeyip reddedilmenin acısının büyük sadelikle aktarıldığı Yaban yön. Hakan Savaş Mican, Omega Tilki yön. Melisa Önel ve “abla”nın en beğendiği, Diyarbakır’da bir ilköğretim okulunda, bir günü nöbetçi olarak geçiren İrem’in trajikomik macerası İrem yön. Sait Korkut...

Bir sonraki seansın saatine taşan gösteri biter; abla”, "İngilizce altyazıyla verilen Kürtçe, Almanca konuşmaları anlayamadığını" söyleyip sızlanırken kızkardeşi, "bu Boğaziçi Üniversitelilerin olağan tavrıdır, herkesin İngilizce bildiğini varsayarlar" der. Emek Sokağı başında ayrılırlar, “abla” Balık Pazarı’na yönelir, bir kaç gün önce camında gördüğü BEYİN SALATA 4 YTL yazısı üzerine işaretlediği küçük lokantaya, Tarihi Cumhuriyet İşkembe Salonu’na girer. Bir kase işkembe çorbası üzerine kıyılmış göbek, maydanoz, havuç, biber ve domatesle sunulan beyin salata yerken kasadaki gençle TV’de o arada verilen haberde duyduğu su anlaşmazlığı yüzünden beş kardeşin öldürüldüğü haberi üzerine görüş alışverişinde bulunur. Oğlan “abla”nın bunun bir kan davasına yol açıp açmayacağı sorusuna beş yüksek öğrenimli kardeşim, akrabam öldürülse ben durmam! yanıtı verir. Caddeye akan insan selini tersine yaracak gücü olmayan “abla” bu kez ters yöne, Tepebaşı’na yürür, Şişhane’ye iner, Şişhane- Okmeydanı minibüsüne biner, yazısını damadın işi olmadığından izin çıkan evdeki bilgisayarda yazmak üzere eve yollanır.

Hiç yorum yok: