27 Aralık 2008 Cumartesi

11. İstanbul Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması'nın en önemli etkinliği, Zülfü Livaneli'ye verilen Onur Ödülü

19-25 Aralık 2008 günleri boyunca, Taksim Alkazar, Fransız Kültür Merkezi ve Maçka Cinebonus G-Mall salonlarında, Tarih Boyunca Mülteciler başlıklı 11. İstanbul Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması kapsamında gösterilen 30 filmden 12 tanesini izleyen "abla" kendince bir yıldız listesi yapmaya niyetlenir.

Ateşten Kalp
Ayrı Dünyalar
Herşey Yoluna Girecek
İçerideki Hayatım
İhanet
Kar
Miloseviç Mahkemesi
Mülteci Kassım
Serçelerin Şarkısı
Şafağın Sınırı
Şeytanla El Sıkışmak
Şili'de Saklı Günler

......

"Abla", aklında, "neye yıldız vereceksin?" sorusu, listeye bakar; hafızasında en çok yer eden, canını en fazla yakan, en ağır şartlarda canı en çok yanan, acının akıl almaz boyutunu yaşayan insanları anlatan filmler/belgeseller; sorgulama sürer "acıya mı yıldız vereceksin?"

"Bu yazıyı yazmayacağım" diyerek bilgisayarın başından kalkan "abla"nın, salonda TV izleyen kızı ve damadı, onun dışarı taşan içsel tartışmasına katılır, konuyu birlikte irdelerler; fotoğrafçı damadın önerisi, "abla"nın, film/belgeselin teknik yetkinliğini/başarısını değerlendirmesi yönünde...

Gördüğü filmleri teknik açıdan değerlendirmek, "abla"nın ne haddine!

İnsana, çevresindeki olaylara bakan, derslerini oradan çıkaran "abla"nın en beğendiği, Şeytanla El Sıkışmak filmdeki Kanadalı General ile Şili'de Saklı Günler filmindeki İsveç Büyükelçisi; ellerinden gelenden çok daha fazlasını yapıp hayatlar kurtaran bu iki insan, "abla" değerlendirmesine göre, "muhteşem!"

Diğer yandan, Ateşten Kalp, Ayrı Dünyalar, Herşey Yoluna Girecek, Mülteci Kassım, Kar film/belgesellerinin kahramanları, hayatlar kurtarmamış da olsalar, değişip dönüşerek doğru seçimler yaparak, iyiye evrilerek hayatı yaşanmaya değer kılan güzellikler üreterek, kendi yollarında "muhteşem"ler... İhanet, sadakati sorgularken, İçerideki Hayatım önyargıyı gözler önüne serer; insan değer yargıları üzerine -yaşanmış ve yaşanıyor olmaları yüzünden- çok güçlü film/belgeseller.

Salonları da değerlendirmesi gerektiğini düşünen "abla"ya göre, Cinebonus Maçka G-Mall, projeksiyonla perdeye yansıtılan alt yazı konusunda ilgisiz/sorumsuz iken, Alkazar oturmuş, olgun işletmeci tavrını sürdürür. Fransız Kültür'deki gençler ise, gösteri başlamadan izleyiciye, arka sıralardan yazının okunup okunmadığını sorarlar.

11. İstanbul Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması'nın en önemli etkinliği ise, müzik, film, kitap yaratarak barışa yaptığı katkı dolayısıyla; "abla"yı inşa edenlerden biri olan, müziklerini en karamsar anlarında arşivinden çıkarıp mırıldandığında içindeki karanlığı ışıtıp "yarın daha güzel olacak" umuduyla onu bir gün daha yaşatan Zülfü Livaneli'ye verilen Onur Ödülü...

Hiç yorum yok: