26 Ocak 2010 Salı

"Abla" paralı kanalda Bensiz Hayatım'ı görür, çok beğenir.

2010'un ilk kar akşamlarından birinde paralı kanalda, "abla"nın, İstanbul'da yaşadığı dönemde vizyona girdiğinde, nasıl kaçırdığına akıl sır erdiremediği güzel bir film: 2003 İspanya, Kanada yapımı Bensiz Hayatım: Nanci Kincaid'in kitabından senaryolaştırıp yöneten İsabel Coixet, oyuncular Sarah Polley, Scott Speedman, Mark Ruffalo, Deborah Harry, Maria de Medeiros...

İlkini, ilk ilişkisinden 17, ikincisini 19 yaşında doğurduğu iki küçük kızı ve sevdiği eşi için iki ayrı işte çalışarak, annesinin arka bahçesindeki karavanda sıkış tepiş ama şikâyet etmeden yaşayıp giderken, kanserden iki ay ömrü kaldığını öğrenen 23 yaşındaki Ann, sınırlı zamanını hastane odalarında yitirmek istemediğinden, ağrı kesiciler -ve bir avuç şeker- dışında tıbbî önerileri reddeder.

İlk işi, "ölmeden önce yapılacaklar listesi"dir: Ölmekte olduğunu sakladığı annesi, kocası ve sevgilisine veda konuşması kaydettiği birer, 18 yaşlarına kadar kızlarının her doğum günü için bir çok kutlama kasedi doldurur. Gider takma tırnak taktırır, diskoya takılır. Bir niyeti, birini kendisine âşık etmek ve bir diğer niyetiyse başka bir erkekle sevişmektir. O arada, kızlarının benimseyeceği bir yeni anne bulmak için de planlar yapar, karşılaşmalar düzenler.

Beceriksiz bir yönetmenin harcayacağı konu, "abla"nın her ikisini de izlediği Paris Seni Seviyorum'un bir kaç yönetmeninden biri, Aşkın Peşinde (Elegy)'nin yönetmeni- İsabel Coixet'nin iyi yönetimi ve oyunculukla, hüzünlü ama ışıltılı bir güzel filme dönüşür.

"Abla", sevgili Mark Ruffalo'nun, arabasının direksiyonunda, kocasının -ve ölümün- gelip aldığı, ağrılarla kıvranan sevgilisinin gidişini, yaşlarla dolu kocaman kara hüzünlü gözlerle izlediği sahneyi çok dokunaklı bulur, uzun zaman hafızasında kalacağından emindir.

Hiç yorum yok: