19 Ocak 2010 Salı

"Abla", kızkardeşinin görüp, "...görmeden olmaz!" dediği Kaptan Feza'yı görür.

Beyazperde sitesinde konusunu okuduğunda "hımmmm, pek klişe!" diyerek önyargı üreten abla"nın, kız kardeşi, bünyesi, Japon filmleri gösterimindeki üstüste, uzun kuyruklara dayanamadığından, cumartesi, ablasının yerlere göklere koyamadığı aykırı vampir filmi Gir Kanıma ile Kaptan Feza'yı görür. Fikrini soran "abla"ya "gör!" der, "görmezsen olmaz..."

Haftanın ilk günü yağmur altında Taksim'e yürüyen "abla", koca caddede, sadece Atlas Sineması'nın, üstelik en küçük salonunda 5-6 kişiyle izlediği güzel filmden, filmden kalan hüzünle, sinema adına kaygıyla çıkar.

2010 Türkiye yapımı Kaptan Feza: Yönetmen, -"abla"nın, ilk filmi 9'a bayılıp izlemeye aldığı, tüm filmlerini izlediği, Ara'da filmin kahramanlarından birinin diğerine "İstanbul'un ortasında Hummerlarla, biz ne yapıyoruz ağbi?" demesini bir aydınlanma işareti olarak değerlendirdiği, Gölgesizler'i izler izlemez koşup kitabını alıp okuduğu- üretken Ümit Ünal; oyuncular Hakan Karahan, Meral Okay, Dila Bölükbaş, Mine Tugay, Ahmet Mümtaz Taylan...

Yalnız geçen çocukluğu yüzünden, yoksulluk içinde ölen aktör babası ile hesabını kapatamamış, bilinen yollarla tetikçi olmuş, -maydanozların büyümesini izlemek için- emekli olma talebi üzerine bileti kesilen tetikçi Ömer, son işi sırasında, mesai arkadaşınca vurulur. Kendini korumak için ateş ettiği diğer tetikçi, gerçekçi diyalogların doğru bir örneğini vererek şaşkınlık içinde ölürken, Ömer, mahalle arasında bir pencereden içeri atlar. -Gökten düştüğü- oda, babasının oynadığı Evrenin Hakimi Kaptan Feza filmini döne döne izleyen küçük kızla babaannesine aittir.

-Muhteşem oyunuyla Meral Okay-, babaanne, başlangıçta sessiz kalma karşılığında küçük kızın okul masrafını denkleştirirse de, -oğluyla beraber, 19 Aralık 2000'de, hapishanelerde yapılan "Hayat Dönüş" operasyonu sırasında canlarından olan- gelininin arkadaşı hemşire, kapı önüne konuşlanmış gangster tayfasının yarattığı ablukadan, durumun ne denli riskli olduğunu görür. Yine de, pansuman yaptığı Ömer'i, akşama dek saklama kararına katılır, beraberce Kaptan Feza hikâyesini sürdürürler. "Morötesi kuvvetler"in elebaşısı Selami, olay yerini kolaçan ederken küçük kızdan duyduğu ipucu üzerine, Ömer'in "seni çok mutlu ederim, benimle gel" talebini, hemşirenin "sen gerçekten gökten düştün galiba!" diye yanıtladığı noktada, herşey, tam bir peri masalına dönüşecekken, -romantik "abla"nın bir kaç saniye boyunca bu tuhaf ailenin denize tepeden bakan bir evde, güneş altında çok mutlu olduklarını hayâl ettiği sırada-, olaylar olması gerektiği biçimde gelişir, sonlanır. Title akarken Candan Erçetin, şarkısını hüzünle söyler: "Kul kurar, kader gülermiş..."

"Abla", kızkardeşinin pek beğendiği Hakan Karahan'ı bir tetikçi için fazla zarif bulsa da, -işinin erbabı olmayan bir yönetmen elinde başına neler geleceği belli-, doğru, diyalogları filmden daha doğru, düzgün iyi filmin, izlenmeyi, daha fazla ilgiyi hakettiği düşüncesindedir.

Hiç yorum yok: