4 Nisan 2011 Pazartesi

30. İstanbul Film Festivali ikinci gününde "abla" üç film izler: Konukseverlik, Kaybedenler Kulübü, Buradasınız

3 Nisan 2011 Pazar sabahı hafif serpinti altında, bir saatte, Okmeydanı'ndan Taksim'e, olağan festival yürüyüşüyle ulaşan "abla", inşaat perdesi kalkmış -şık- Divan Oteli önünden geçip, Taksim Anıtı çevresindeki bilmemkaçıncı Polis bayramı kutlama kortejini yarar, ilk filmi için Fitaş 1'e girer.

Japonya 2010 yapımı Konukseverlik: Yönetmen Koji Fukada, oyuncular Kanji Furutachi, Kumi Hyôdô, Tatsuya Kawamura... "Abla"nın, küçük grubuyla geçen Eylül'de gidip gezdiği, sevdiği, şimdilerde -tsunami kayıpları yetmezmiş gibi, nükleer tehlike kaynaklı kaygıları için- huzur dilediği güzel ülkeden gelen, yumuşak, insancıl hoş film, küçük matbaasının üst katında boşanmış ablası, genç güzel ikinci eşi ve küçük kızıyla yaşayıp giden alçak gönüllü matbaacının, matbaanın kuruluşu sırasında babasına yardım etmiş eski dostunun oğlunun çıkagelişini, işe el atmasını, eve yerleşir yerleşmez Brezilyalı -Bosna'lı- karısının, demeye kalmadan yetmiş iki buçuk milletten kalabalık grubun minik eve, matbaacının iyi niyetli konukseverliğine doluşmasını, nihayetinde, komşuların şikayeti üzerine kaçak işçi, göçmen olduğu anlaşılan kişilerden kurtulmalarını anlatır.

Listesindeki 13:30 boşluğunu doldurmak üzere, Fitaş'tan Atlas'a yürüyen, sağlı sollu hiç bir sinemada saati denk düşen film bulamayan "abla", Sinepop Sineması'nı ortadan ikiye kırmış Demirören alışveriş merkezinin süslü, -eh, cadde ile uyumlu- binasını geçer, Fitaş'ta iki salonda birden oynayan, Türkiye 2010 yapımı Kaybedenler Kulübü'nü izlemeye karar verir: Yönetmen Tolga Örnek, oyuncular Nejat İşler, Yiğit Özşener, Ahu Türkpençe...

Filmin başındaki bilmemne film tedirginlikle sunar ibaresine ilâveten, cinsel içerik, şiddet, olumsuz örnek alınabilecek davranışlarla ilgili yaş sınırının 15 olduğu uyarısını, afişteki pompalamaya devam...lâfını ciddiye almayan "abla"nın, alacağı ciddi bir ders vardır: Ekranın bir kaç parçaya bölünmesi, tâli kahramanlardan birinin ekrana -biraz daha edepli biçimde- yazılan küfürleri dışında teknik bir yenilik yok. Gecenin geç saatlerinde yayın yapan, arayan her "sayın dinleyici"ye daha önce kendisiyle yatıp yatmadıklarını soran iki esas oğlan, takıldıkları çevrelerde pompa sırasına girmiş kadınlarla yatar, köfte yer, arada Olimpos'a kaçar, dönerlerken -ille de- kalınlığı/derinliği bir kaç mikronu geçmeyen -bir kez, Kuşbeyin'le konuşurken azıcık derinleşir gibi olurken toparlanan- derinlikte "felsefe" yapar, inciler saçarlar. Hayatlar kurtardıkları (!), dörtte üç oranında kaba seks konuşmaları arasına serptikleri iki üç şiirle, nasıl olup da popüler olduklarına bir türlü akılları ermez!

İnsanların birbirlerini duvarlara çarparak seks yaptıkları zarafetten zerrece nasibini almamış filmde, arada, bir tanesi âşık bile olur. Çoktandır bundan daha "klişe" bir film izlememiş "abla" sinemayı, göğsünde, -biraz da salonun, kahkahalar -bile- atmış güruhla dolu oluşundan kaynaklanan- büyük sıkıntıyla terk eder.

Günün son filmi, Mayınlı Bölge'den; bir dedektiflik öyküsü gibi tanıtıldığından "abla"yı cezbeden, başlangıcında yer alan sahneyle bir Yeni Çağ semineri havasında başlayan, "burada!", yanında "şu anda!" olmaksızın hiç bir anlam taşımadığından, -her biri tek başlarına parlak görünen- bir dizi dağınık fikir yüzünden verimsiz, Kanada 2010 yapımı Buradasınız: Yönetmen Daniel Cockburn, oyuncular Tracy Wright, R.D. Reid, Anand Rajaram.

Hiç yorum yok: