12 Nisan 2010 Pazartesi

29. Uluslararası İstanbul Film Festivali 10. Günü "abla" üç film görür: Rusya'dan Sevgilerle, Amrika, Gainsbourg

İngiltere, 1963 yapımı Rusya'dan Sevgilerle: Yönetmen Terence Young, oyuncular Sean Connery, Daniela Bianchi, Robert Shaw... Filmin başında, bir dansözün kıvrak bedenine yansıyan title'da, önce, kadının göğüslerinde 007, sonra göbeğiyle birlikte seğiren Sean Connery adı okunur. Kataloga göre, Dr. No'dan sonra, serinin ikinci filmi, İngiltere'de en fazla hasılat getireni ve en iyi Bond filmlerinden sayılan Rusya'dan Sevgilerle, 1963'ün İstanbul'unu bu kez renkli yansıtır. İçerde yapılan takas sırasında, turist grubu rehberi Ayasofya Camii'ni köşe bucak anlatır; Kerim Bey'in Kapalıçarşı'daki dükkânından gizli bir geçit Yerebatan Sarnıcı'na iner, Bond'la ikisi, kayıkla, -Halâskargazi Caddesi üzerinde, "abla"nın her zaman önünden geçtiği güzel taş mozaik patikalı bahçesiyle- Sovyet Konsolosluğu altına ulaşır, bir periskopla toplantılara sızarlar. Yeşilköy Havaalanı, Sirkeci Garı, surlar içinde bir çingene obası barınağı... yine İstanbul: İçeriden ve Dışarıdan bölümünden... Sinepop Salonu yarıyarıya boş; "abla" merak eder, "nostalji deyip ağlanan, maille birbirlerine habire eski İstanbul resimleri yollayanlar neredeler acaba?"

ABD-Kanada, 2009 yapımı Amrika: Yönetmen Cherien Dabis, oyuncular Hiam Abbass, Nisreen Faour, Melkar Muallem... Büyüleyici İsyancılar: Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan Bağımsız Sinemalar Seçkisi bölümünden, ılımlı, sevimli göçmen filmi yönetmenin anılarına dayanmakta. Filistin'de yaşarken, bankadaki işiyle evi arasındaki 15 dakikalık mesafe, duvardan sonra 2 saate çıkan Muna ile oğlu, Amerika'ya göçme hakkı kazanır, 15 yıl önce oraya gidip yerleşmiş kızkardeşinin yanına gider, yerleşirler. Gümrükte pasaport kontrolü sırasında, uluslararası düzeyde tanınmış bir ülkeleri olmadığından, bir de büyükannenin yolluk olarak verdiği bir torba hıyarı yemek zorunda kaldıklarından sıkıntı çekerler; o hayhuy arasında kurabiye kutusu, içine Muna'nın sakladığı 2500 dolarla kayıplara karışır. Amerika'nın Irak'ı işgâli sırasına denk gelen uyum çabaları, doktor eniştenin yavaş yavaş müşterilerini kaybettiği döneme rastlar. Bu arada Muna, iki okul ve uzun iş deneyimine karşın ancak hamburgercide iş bulur. Çocukların okuldaki yeniyetme itişkakışına ise, arabalarının camına yazdıkları gibi "ALKADE" boyutu eklenir. Bereket müdür, Polonyalı bir Yahudidir de, "...biz Müslüman bile değiliz..." diyen Muna'yı destekler, meseleler büyümez.

"Abla", daha önceleri, yaşadıklarını olduğu gibi yansıtarak,
-empati becerisi yüksek kendisine- olağanüstü acı yükleyen filmler yerine, giderek, gülmecenin karışıp trajediyi hafiflettiği filmler yapılmasını; öfkenin, nefretin sürdürülmesinden bir yere ulaşamayacaklarını anlayan tarafların, -yeni bilinç düzeyi etkisiyle genişleyen- hoşgörülü, affeden filmler üretmelerini sevinçle karşılar.

Fransa-ABD, 2010 yapımı
Gainsbourg: Yönetmen, kendi çizgi romanından uyarlayarak Joann Sfar, oyuncular, çok başarılı casting ile Eric Elmosnino, Lucy Gordon, Laetitia Casta... Olağanüstü zekî, çok iyi çizer, iyi müzisyen, aykırı, en çok da tabu kırıcı Gainsburg'un yaşam öyküsü: Sevgi dolu ebeveyn, Alman işgalindeki Paris dışında bir köyde, tehlikeden uzak bir çocukluk, kendisini çok çirkin bulmasına karşın, her zaman, -aralarında Laetitia Casta'nın canlandırdığı muhteşem Brigitte Bardot'nun da bulunduğu- kadınlarla, aşkla çevrili bir yaşam, zenginlik, romantizm... Parıldayan, çok güçlü bir mıknatıs etkisi yaratan karizmasına karşın Gainsburg, kemerli koca burnu ile iki kepçe kulağını sevmeye, benimsemeye yanaşmaz; çocukluğunda, büyüyen yüzünden yarattığı dört kollu koca kafa ile, -gençlik ve sonraki yıllarında- yelken kulaklı kocaman burunlu hayâlarkadaşı yanından hiç ayrılmaz. Bir ara, annesinin "şu kulaklarını düzelttirmedin..." sözleri, kulak ve burun meselesinin kökeni hakkında fikir verir niteliktedir.

"Abla" o dönemi ucundan yakalamış da olsa, Brigitte Bardot'dan esinlenilmiş, erotik çağrışımlı, gününe göre çok cesur
"oh oui je t'aime!.." şarkısını bilir. Film, Jane Birkin'i oynayan, 2009 Mayıs'ında intihar eden genç oyuncu Lucy Gordon'a adanmış.

Hiç yorum yok: