23 Ekim 2009 Cuma

"Abla" Filmekimi 2009, 7. gününde üç film görür: Şark Oyunları, Cennette Beş Dakika, Cennetin Kapısında

Bulgaristan, İsveç 2009 yapımı Şark Oyunları: Yönetmen Kamen Kalev, oyuncular Christo Christov, (yönetmenin çocukluk arkadaşı, İtso'yu oynayan Christo Christov, çekimlerin bitmesinden kısa bir süre sonra, bir kaza geçirip yaşamını yitirmiş), Ovanes Torosian, Saadet Işıl Aksoy, Hatice Aslan (Üç Maymun'un unutulmaz annesi), Kerem Atabeyoğlu, Nikolina Yancheva... Üstüste yığılmış binalar arasında sıkışmış, parayla körüklenen şiddetin aracı olmaya aday genç ile, uyuşturucu tedavisi gören, işte zehirli spreylerle boyadığı mobilyalar evde kübik güzel resimler yapan alkolik ağabeyi, Türk aileye yönelik Neo Nazi saldırısı sırasında karşılaşırlar. Ağabey, Türk karı-koca ve genç kızlarını korumaya çalışırken dayak yer, bu tavır genç kızla yakınlaşmalarına neden olur. Dünyanın sallandığı, çağın, ruhların huzursuzluğu üzerine sohbet ederlerken genç kızın "...çok büyük bir şeyin yaklaşmakta olduğu..." sözleri, tahlil için idrar bıraktığı klinikteki psikoloğun "içindeki iyi şeylere odaklan" önerisi ile, huzursuz, arayış içindeki genç adamın "ben bir kristal olup parlamak, tüm insanları sevmek istiyorum!" dileği, "abla"ya, yaklaşmakta olan, Maya Takvimi'nin "zamanların sonu" diye adlandırdığı Yeni Çağ bilgeliğini çağrıştırır. Ona kalırsa, Laser altyazılı (vizyona hazır) filmin, belli bir bilinç düzeyine ulaşmış izleyiciye söyleyecek çok şeyi var.

İngiltere, İrlanda 2009 yapımı Cennette Beş Dakika: Yönetmen Olivier Hirschbiegel, oyuncular Liam Neeson, James Nesbitt, Anamaria Marinca... 17 yaşındaki Alistair Little, barda bir erkek gibi alkışlarla karşılanma hevesiyle, kapı önünde top sektiren 11 yaşındaki oğlan kardeşinin gözleri önünde 19 yaşındaki Katolik Jim Griffin'i öldürür. 12 yıl hapis yatan ama küçük oğlanın bakışı hafızasından silinmeyen Alistair ile, büyük oğlunun ölümünü kaldıramayıp küçük oğluna yüklenen annenin yarattığı suçluluktan kurtulamayan Joe, 33 yıl sonra, -diğerini affetmeyi öneren/gerektiren/sağlayan yeni bilinç düzeyinin etkisiyle- bir TV ekibi önünde yüzleşmeye "evet" derler. Kendisini, vicdan azabıyla yaptığı -artık kazanç da getiren- ezberlenmiş itiraflarla bekleyen Alistair hakkında, ayak işlerine bakan kızın söyledikleri, Joe'nun öldürme planını suya düşürür. Alistair, Joe'nun peşinden büyüdükleri kasabaya gider, iki adam yüzleşir, dövüşür, ikinci kat penceresinden birlikte düşerler; tüm saflığıyla cinayeti anlatan, "sabahları uyandığında beni değil, kızlarını düşün!" diyen Alistair, bir zaman sonra Joe'nun "aralarındaki hesabın kapandığını" bildirdiği kısa telefon konuşmasıyla, -o dönem- 3000 küsur cinayetten birini işlemiş olmanın ağırlığından bir oranda da olsa kurtulur. Gençlik ve çocukluklarını canlandıran oyuncular ile "abla"nın bayıldığı Liam Neeson ve James Nesbitt'in benzerlikleri -oyuncu seçimindeki titizlik- övgüye değer.

Danimarka İngiltere 2009 yapımı Cennetin Kapısında: Yönetmen Nicolas Winding Refn, oyuncular Mads Mikkelsen, Maarten Stevenson, Gary Lewis... MS 1000 dolaylarında, Paganlar tarihten yavaşça silinir, Hıristiyanların yıldızı yükselirken, dövüştürülerek sahibine gelir sağlayan tek gözlü dilsiz savaşçı, bir su birikintisinde bir önceki dövüşün çamur ve kanından arınırken dipte bulduğu ok ucu yardımıyla bağlarından kurtulur, yaptığı küçük kıyım sonrası peşine takılan küçük köle ile yola koyulur. Bir grup Hıristiyan -ve toprak, zenginlik vaadi- ile, Kutsal Topraklar'a yönelirken, denizde çöken siste aç susuz, ölümcül uzun bir yolculuk sonrası bilmedikleri, -ok uçlarını demirden değil, taştan yontan- ilkellerin topraklarına düşerler. Şiddet, korku, dehşet, Kutsal Topraklar hayalini gerçekleştirmelerine izin vermeyecektir. "Abla", değişik, kendine özgü müzik-ses ve görüntü dışında, ustasının, bu filmde, derinlikli bir takım semboller bulup, aklının ermediği açıklamalar yapacağından emindir.

Hiç yorum yok: