21 Ekim 2009 Çarşamba

"Abla" Filmekimi 2009, 5. gününde üç film görür: Gel Porno Çevirelim, Londra Nehri ve Kan Arzusu

ABD, 2009 yapımı Gel Porno Çevirelim: Yönetmen Lynn Shelton, oyuncular Mark Duplass, Joshua Leonard, Alycia Delmore, Lynn Shelton... Üniversiteden arkadaş, orta yaşa yol almakta iki adam, yıllar sonra bir araya gelirler; birinin eşi, kurulu düzeni vardır, diğeri -henüz hiçbir projeyi bitirememiş olsa da- sanatçı olduğu düşüncesindedir. İlk akşam, çokça içilen bir partide çocukca zıtlaşıp iddialaşırken birdenbire kendilerini iki heteroseksüel erkek arasındaki cinsel deneyimi sanatkârca filme çekme projesi içinde bulurlar. Evli olanın eşi "istiyorsan yapmalısın" der, "aklında bu varken yola devam edemeyiz". Sonunda iki arkadaş kiraladıkları bir otel odasında, ellerinde küçük bir kamerayla, buluşurlar; ne var ki, sarhoşken attıklarını ayıkken tutmaları zordur. Eğlenceli, "abla" kuşağı izleyicinin hazmetmesi zor diyaloglarla süren film, masum bir finalle sona erer.

İngiltere-Fransa-Cezayir, 2009 yapımı Londra Nehri: Yönetmen Rachid Bouchareb, oyuncular, Brenda Blethyn, Sotigui Kouyate, Sami Bouajila... 7 Temmuz 2005'te Londra'daki otobüs ve metro istasyonlarına yapılan bombalı saldırılardan sonra çocuklarından haber alamayan İngiliz anneyle, Fransa'da çalışan Afrika'lı babanın yolları, arama sürecinde çakışır. Anne, kızının, birlikte yaşadığı Afrika kökenli Müslüman genç tarafından bu işe bulaştırıldığını düşünürken, Arapça dersi aldıkları dershanede çekilmiş resimleri, Afrikalı babaya da aynı şeyi düşündürür. Hastaneleri, morgu birbirlerini izleyerek gezerler, önyargılarını aşıp işbirliğine gitmeleri zaman alır. O arada Fransa'da orman bekçisi babanın parası biter, kızın evinde kalan anne "madem çocuklarımız birlikte kalıyormuş" der, "siz de burada kalabilirsiniz". Ertesi sabah polis gelir; götürüldükleri yerde çocuklarının bombalanan otobüste olduğunu, onlardan geriye görülecek/gömülecek bir şey kalmadığını öğrenirler. Bir olasılıktan çok, dileği andıran film, babanın anneye söylediği tevekkül içeren hüzünlü küçük şarkıyla vedalaşmaları ardından eski yaşamlarına, eksik, kırık, dökük dönmeleriyle sona erer.

Güney Kore, 2009 yapımı Kan Arzusu: Emek Sineması sokağını dolduran kuyruk, İhtiyar Delikanlı(Old Boy)nın da yönetmeni Park Chan-wook'a yakışır uzunlukta. Oyuncular Kim Hae-sook, Shin Ha-kyun, Kim Ok-vin, Song Kang-ho... İzleyicinin Festivalin başından bu yana ilk kez laser alt yazıyla izlediği, Afşar Film logolu film, belli ki vizyon için gün saymakta. Bekâr erkeklere bulaşan ölümcül bir hastalık için gönüllü denek olan genç rahip 500 kişi arasında hastalığı yenen tek kişidir, ve bunun nedeni deneyler sırasında kanının vampir kanıyla etkilenmiş olmasıdır. İnsanların laboratuvar çevresinde çadırlar kurup mucize beklemelerine neden olan bir takım duyarlılıklar geliştirirken, dostu olduğu ailenin gelini, rahibi cinsel taleplerle sıkıştırır. Üstü pozisyondaki yaşlı, kör, kötürüm peder, beslediği genç rahipten kendisi için bir iyilik ister ama açlık problemini komada bir hastadan sağladığı kanla gideren genç rahip bunu reddeder. Bir zayıflık anında genç kadını vampir kadrosuna dahil etmesi ise çok büyük bir hatadır; kadının karın doyurmak ötesinde zevk için öldürmeye başlaması üzerine bu problemi çözmek rahibe düşer. Yer yer çok komik film, aklı halâ İstanbul Film Festivali'nde izleyip çok beğendiği vampir filmi Gir Kanıma'da olan "abla" için gereğinden fazla kanlıdır.

Hiç yorum yok: