20 Nisan 2009 Pazartesi

Festivalin son gününde, "abla"nın gördüğü üç film; Saçlar Havaya, Bir Noel Masalı, Çatı Katı. Bir de, 20 filmlik, "abla"nın beğendikleri listesi.

Festivalin son günü ilk seansa film seç(e)memiş olmakla ne iyi ettiğini düşünen "abla", bilgiye başka yollardan ulaşan yeni kuşağa -içinden- söylenerek, kitaplıktaki -kızına ve damadına ait olmayan- son kitapları koyduğu koliyi kapatır, bantlar. Damadına, "köy kitaplığının adresi belli olunca, sana mail atarım, sen de kargoyla yollarsın" talimatı veren "abla", gece yolculuğuyla evine döneceğinden odasını, çantasını toplar, festivaldeki son üç filmini görmek üzere, yola düşer.

Canlandırma Sineması: Bill Plympton bölümünden, ABD 2005 yapımı, yönetmenliğini Bill Plympton'ın, seslendirmeyi Dermot Mulroney, Sarah Silverman... gibi ünlülerin yaptığı Saçlar Havaya: Canlandırma süreci -yaklaşık 30.000 çizim- bir yıldan uzun süren film, rekabet yüklü, gergin, güzellik ve gücün ön planda olduğu -klâsik- bir Amerikan lisesi mezuniyet töreni hikâyesi anlatır; sözünü sakınmayan Spud, başta dayak tehdidiyle okulun en güzel kızı Cherry'nin "köle"si tayin edilirse de, bu ikisi, beklenmeyen biçimde birbirine âşık olur; arada saç kabartma türünden "horozlanma"ların da olduğu bir dizi itiş kakış sonunda, mezuniyet balosuna giderlerken, kızın eski sevgilisinin uçuruma ittiği araba içinde, suya gömülüp yaşamlarını yitirirler. Filmin bundan sonrası, bir yıl sonra dönen çiftin intikamı üzerinedir... Saçlar, arabalar, giyim ve müzikle 50'leri anlatan eğlenceli filmin, tek kusuru, "abla"nın neden kaynaklandığını bilmediği yüksek, çatlak sesi!

Dünya Festivallerinden, Fransa 2008 yapımı, yönetmen Arnaud Desplechi, oyuncular Catherine Deneuve, Mathieu Amalric..., Bir Noel Masalı: 6 yaşında ölen kardeşlerinin yasını hiç bırakmayacağa benzeyen ailede abla, iki erkek kardeşinden, serseri yaradılışlı olanın borçlarını bir daha bir araya gelmemeleri şartıyla üzerine alır. Bir kaç yıl sonra ablanın oğlu, serseri dayıyı, büyükannenin evindeki Noel buluşmasına çağırır. Kanser büyükannenin tedavisi, sevmediğini hiç saklamadığı, belki de bu sevgisizliğin sonucu serseri oğul veya torunundan alınacak kemik iliğine bağlıdır. Filmin başında ruh halini, psikiyatristine, "...öldüğünü sandığım birini gömmeye çalışıyorum..." diye ifade ettiği, mutsuz melankolik abla ile annesi gibi sevmediği serseri kardeş arasındaki nefretin kaynağı, -noel hediyeleri alışverişi sırasında ablanın kardeşine verdiği, içeriği izleyiciden saklanan, mektup dahil- anlaşılmaz. Karşılıksız kalmış bir aşk, bunalımda bir yeniyetme, tüm bunları çok eğlenceli bulan Musevî kadın, pek sevilmeyen gelin, herşeyin farkında iki küçük torun... Şiddet, nefret, aşk, ihanet; eski sinema duyurusu deyişiyle "herşey bu kordelada!"

Geceyarısı Çılgınlığı bölümünden, Belçika 2008 yapımı, yönetmen Erik Van Looy, oyuncular Chris Van Outryve, Vincent Stevens..., Çatı Katı: "Abla"nın jeneriğini çok beğendiği film, Belçika'da en çok izlenen ikinci filmmiş. Beş evli erkekten mimar Vincent, tasarladığı lüks çatı katının anahtarlarını, kaçamaklar için, psikiyatr Chris, saldırgan Filip, sessiz Luc ve uçkuru gevşek Marnix'e dağıtır. Çatı katı, belli kurallar ve sadece birbirlerinin bilgisi dahilinde tam kapasite çalışırken, bir gün yatakta, çıplak, kanlar içinde buldukları kadın cesediyle işler karışır. Belirsizlikle tırmanan gerilim, bir kaç kez rota değiştirerek sürpriz sona ulaşır. Filmin, -yüksek- vizyona girme olasılığı "abla"yı daha fazla açıklama yapmaktan alıkoyar.

28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde gördüğü 50 filmi gözden geçiren "abla", bir ilk 10, bir de -kıyamadıklarından- ikinci 10'luk, iki liste düzenler:

İlk 10: Tulpan, Acı Süt, Sessiz Kaos, Sislerin İçinden, Ağaçsız Dağ, 11'e 10 Kala, Bitmeyen Yürüyüş, Üç Bilge Adam, Gir Kanıma, Bir Buçuk Oda.

İkinci 10: İz Sürücü, Korkma Benden, Anna İle Dört Gece, Evlilik Sınavı, 8, Gölgesizler, Bellamy, Stella, Rumba, Kontes.

Hiç yorum yok: