9 Nisan 2009 Perşembe

6. güne ulaşan 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde, "abla"nın gördüğü üç film: Kuzey, Öfke ve İt İti Isırır

Kahvaltıda, iş ve yaşam ilişkileriyle ilgili hoşnutsuzluklar konulu sohbet üzerine "abla", çocuklarına, yürek acısından korunmak için, bedenlerini, dıştan gelen yıpratıcı etkileri yansıttığını imgeledikleri aynazırhla kaplamalarını; içeri sızıp yüreklerini acıtmayı başaran insancıklarıysa, sevgi ve şefkatten örülmüş pembe-yavru ağzı, ışıltılı şalla güzeeeeelce sarıp, kuytu birer köşeye oturtmalarını önerir. Damadına "sen" der, "yetenekli bir fotoğrafçısın, canını en çok sıkan kişinin, en güzel pozunu yakalayıp çekmeye çalıştığını düşün..."

Genç Ustalar bölümünden, Norveç 2009 yapımı Kuzey: Yönetmen Rune Denstad Langlo, oyuncular Anders Baasmo Christiansen, Kyrre Hellum... 30 yaşının son beş yılını bunalımda geçiren Jomar, kız arkadaşını elinden alan en iyi erkek arkadaşının, önce yumruklaşıp sonra sarmaştıkları ziyareti sonrası, bir ihtimâl, telesiyej bileti sattığı barakanın -gemilerin-
yanıp kül olmasına engel olmaz. Alçakgönüllü mal varlığını yüklediği kar motoruyla, varlığından yeni haberdar olduğu oğlu ile eski sevgilisine ulaşmak üzere kuzeye doğru yola koyulur. Arada rastladığı sahipli sahipsiz kulübelerden, yiyecek, pusula vs. (ç)almakta sakınca görmez. Eşcinsel olup olmadığını sıkıca soruşturan bir delikanlıyla arkadaşlık, çok yaşlı bir yerlinin son günlerine tanıklık eder. Muhteşem müzik eşliğinde, bahar eşiğinde beyaz, güzel bir film! Laser altyazılı filmin "abla"ya göre vizyona girmesi an meselesi!

Gümüş Ülke, Altın Sinema: Arjantin
bölümünden, Öfke: Yönetmeni Albertina Carri, oyuncuları Analia Couceyro, Javier Lorenzo... olan, Arjantin 2008 yapımı filmin anlattıkları; kırsalda yaşayan sağır kızla oğlanın arkadaşlığı, kızın anasıyla, oğlanın babasının şehvete dayalı ilişkisine tanık olmaları, kızının yaptığı resimlerdeki çıplak erkek figürleri üzerine ayakları suya eren babanın, diğer adamla hesaplaşmaya gittiğinde -belli ki tuzağa düşürülüp- öldürülmesi, babasıyla bastığı kadına silah doğrultması sonucu
oğlanın da öldürülmesi... Uzaklıklar yüzünden Dünyadan, yaşamdan kopuk yaşarken, en alt düzeydeki güdüleriyle davranan yarı yaban insanlar, geniş manzaralar, hayvanlar ve ağda kıvamında zaman! İzlenmesi -pek de- kolay olmayan filmlerden...

Aradaki bir saaten fazla zamanı Yapı Kredi'deki Enki Bilal İstanbul'da sergisini gezerek değerlendiren "abla", çizgi romanlar yanısıra reçine heykel, pul, baskılı malzeme ve hatta kol saati bile tasarlamış sanatçının kırmızı, siyah, mavi, beyaz renkler hâkim, kuru pastel, akrilik çizimlerine, baskılarına bayılır. Daha önceden adını duymuşluğu vardır "abla"nın ama, eski Yugoslavya doğumlu, Paris'te büyüdüğü halde toprağının trajedisinden kopmamış sanatçının yaratıcılığının bunca geniş alana yayıldığından haberi yoktur. Çıkışta, soruşturduğu Enki Bilal filmi -DVD'si- Immortal'ı bulamaz ama hemen yılacak değildir!

Dünya Festivallerinden
bölümünden, kataloğun "...Sundance'te prömiyer yapan ilk Kolombiya filmi..." diye tanıttığı, bol ödüllü İt İti Isırır: Yönetmen Carlos Moreno, oyuncular Oscar Borda, Blas Jaramillo... Kolombiya 2008 yapımı film, hatalı bir infaz yaptığı için karabüyüye uğrayan, giderek elini kullanamaz olup yavaaaşça ölen tetikçi ile, patronlardan para çalarak "yırtma" planı yapan bir başka çete üyesinin başını çektiği karakomedi... Otel odasında sürekli çalan telefonla Adele'yi arayan adam, elektrikli testerenin yol açtığı bol kan, fütursuzca işlenen cinayetler; herşey finalde köpeklerin paraladığı poşet içindeki birkaç tomar dolar için... O şamata içinde işini neşeyle yapan katil Sierra, işinin erbabı, puro dumanı hâlesi içinde gezinen karabüyücü kadın, akıllardan kolayca silinemeyecek karakterler.

Hiç yorum yok: