17 Nisan 2009 Cuma

28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin 14. gününde, "abla" üç film görür: Yeryüzü Cenneti, Şarkı Söylemenin Keyfi, Korkma Benden

Sinemada İnsan Hakları bölümünden, Kanada 2008 yapımı Yeryüzü Cenneti: Yönetmen, "abla"nın, önce -iç parçalayan- Toprak, bir kaç yıl sonra da Su filmlerini izleyip beğendiği Deepa Mehta, oyuncular Preity Zinta, Balinder Johal... "Abla" ile -Hindistan'a iki kez gitmiş- arkadaşı, filmi beğenirler: Kadının aile, gelenek baskısı altında, dayak yiyerek sürdürdüğü yaşamın, hiç de yabancısı olmasalar da yeni gelin Chandra'nın trajedisi yürek kaldırır türden değildir. Hindistan'dan, 20 bin dolar drahomayla Kanada'ya gelen, gerdek gecesi -kaynanasının azmettirmesiyle- ilk şamarını yiyen genç kadın, Jamaika'lı iş arkadaşının aşk büyüsünü kocasına yaparsa da bir sonuç alamaz. Gönlündeki sevecen kocayı hayalinde yaratır, bu kez de ihanetle suçlanır... Üzücü de olsa güzel film, Chandra'nın bilinçlenip kocasını terkettiği, sona bağlanır.

Uluslararası Yarışma bölümünden, Fransa 2008 yapımı Şarkı Söylemenin Keyfi: Yönetmen Ilan Duran Cohen, oyuncular Marina Fois, Lorant Deutsch, Jeanne Balibar... Şan dersi veren Eve'in son kursiyerleri, kadın şefle, yattığı genç ekip arkadaşı iki ajan, bir erkek fahişe, bir patalog, cinayete kurban gitmiş bir bankacının dul karısı... Şarkı söylemeyi öğrenirken ve cinayetlerle usul usul eksilirlerken, sağ kalanlar uranyum bilgisi taşıyan flaş belleğin peşinde koşarlar. Çok hoş esprilerle, aralarında Bizet'nin İnci Avcıları'ndan "abla"nın her dinlediğinde inci gibi gözyaşı döktüğü Nadir'in Romansı'nın da bulunduğu, harika müzikle bezeli, muhteşem bir kara komedi!

Mayınlı Bölgeden, Danimarka 2008 yapımı Korkma Benden: Yönetmen Kristian Levring, oyuncular Ulrich Thomsen, Paprika Steen... Mikael, işine ara verdiği zaman aralığında, kayınbiraderinin içinde olduğu bir ilâç test programına katılır. Deneklerde, öngörülemeyen şiddet gözlenince program sonlandırılırsa da, kendini daha güçlü, dengeli, huzurlu hisseden Mikael ilacı kullanmaya devam eder. Bir süre annesinin eski köy evinde kalır, otostop yapan bir genç kızı korkutarak göğüslerini görmek ister, karısını iz bırakmayacak şekilde, 75 derece sıcaklıktaki suyla haşlar, gider kayınbiraderinin karısını baştan çıkarır, sonra karısına bunu anlatır. Kadın, kardeşini kaybetmek istemediğinden haberin yayılmasını engellemeye çalışır. Derken, kayınbiraderi Mikael'e, plasebo grubunda olduğunu söyler! Engelle(ye)mediği kötücül yanının, ilâçla ilgisi olmadığını keşfeden Mikael ne yapacağını bilemezken, kızı günlüğünü okur ve dehşete düşer. Yaşanan gergin belirsizlik ve şiddet ardından Mikael, kızı ve karısından vazgeçip evi terkeder. Şeytanın, öz be öz insan tasarımı olduğunun eşsiz kanıtı psikolojik gerilim filmini "abla" pek beğenir.

Hiç yorum yok: